Tip 1 diyabet hastaları oruç tutabilir mi

Oruç ayı, diyabet tedavisinde göz önünde tutulması gereken bazı değişiklikler getirir. Bu nedenle ramazanda oruç tutmaya hazırlanırken, sadece camide dini ibadetten sorumlu olan imamla değil, her şeyden önce mutlaka tedaviyi yürüten doktorla konuşmak gerekmektedir. Bu görüşme oruç döneminden 6 – 8 hafta kadar önce yapılmalı ve ramazanda dikkat edilmesi gereken aşağıdaki konuları içermelidir:

1.Riski değerlendirme

Bazı insanlar için oruç tutmak sağlık riskinin artmasına neden olabilir. Çünkü hem diyabetin tipi, hem mevcut ilaç tedavisi ve olası eşlik eden ve ikincil hastalıkların, hem de işin, oruç tutarken sağlık riski üzerinde etkisi vardır. Özellikle şiddetli düşük kan şekeri (hipoglisemi) ve şiddetli yüksek kan şekeri (hiperglisemi) riski değerlendirilmelidir. Bu nedenle, oruç ayı başlamadan önce tedaviyi sürdüren doktorla birlikte kişisel riski belirlemek önemlidir. Kişinin kendi değerlendirmesi için “Diyabetli insanlar oruç tutabilir mi?” alt başlığı altında risk durumuna göre kişiler 3 gruba ayrılır.

2. Kan şekerinin düzenli kontrolü

Kan şekeri seviyesi ölçümü kişinin kendisi tarafından iyi bir şekilde yönetilmelidir ve ramazan boyunca düzenli olarak yapılması gerekir (günde en az 2 kez, insülin tedavisi sürüyorsa günde 3 ila 4 kez). Çünkü değişen yeme ritmi kan şekerini etkileyebilir. Yüksek kan şekerinden kaçınmak için, özellikle genelde zengin olan akşam yemeklerinden sonra kan şekeri ölçülmelidir.

3. Beslenme

Ramazan sırasında değişen yeme ve içme alışkanlıkları kan şekeri seviyesini ciddiderecede etkileyebilir. Çok sayıda kızarmış ve tatlı yiyecekler yerine daha fazla sebze ve salata gibi sağlıklı alternatifler içeren bir yemek planı, yemeklerden sonra kan şekeri seviyesinin daha az şiddette artmasına yardımcı olabilir.

Ramazan ayının bitiminden sonra da yüksek kan şekerini önlemek için çok fazla gıda tüketilmemesine özen gösterilmelidir. Oruç ayından sonra da yine tedavi eden doktor ziyaret edilmelidir. Diyabet tedavisinin nasıl devam edeceği görüşülmeli ve gerekmesi halinde ilaç tedavisinin yeniden normal yeme alışkanlıklarına göre ayarlanması gerekir.

4. Hareket

Düşük kan şekeri riskinin ve/veya sıvı kaybının (dehidrasyon) artmasını önlemek için oruç tutarken aşırı fiziksel aktivitelerden kaçınmak gerekir. Fakat yine de bu dönemde yürüyüş gibi hafif hareketler çok önemlidir ve her gün yapılması gerekir.

5. İlaçlarda değişiklik

Ramazanda gündüz boyunca kan şekerinde düşüş ve gece boyunca da kan şekerinde yükselme daha fazla görülebilir. Bu nedenle, diyabet tedavisini sürdüren doktorla önceden görüşerek gerekirse ilaçların dozunu, alınma zamanını veya türünü yeniden ayarlamak önemlidir. Değişen yeme ve içme alışkanlıkları, kan basıncını ve kan lipid değerlerini de etkileyebilir. Bular da tedavi sırasında dikkate alınmalı ve tedavi eden doktorla görüşülmelidir.

Birinci Grup ve İkinci Grup Tip 2 Diyabet Hastaları İlaç Dozları Ayarlanarak Oruç Tutabilirler!

Birinci grup hasta; çok düşük dozda ilaç kullanan ve kan şekerleri kontrol altında olan ve ek hastalıkları olmayan Tip 2 diyabet hastalarıdır. Bu hastalar ilaç dozları ayarlanarak oruç tutabilirler. Bu hastaların birçoğu tek veya iki şeker hapı kullanmaktadırlar. Özellikle hipoglisemiye yol açan sülfonilüre grubu (glibenklamid, gliclazid, glimeprid) ilaçlar iftara kaydırılarak tedavi değiştirilebilir. Eğer sadece metformin kullanıyorsa ve kan şekeri düzenli ise oruç tutmasında herhangi bir sakınca olmayacaktır. İkinci grup hasta ise tek doz insülin ile beraber şeker düşürücü ilaçlar kullanan hastalardır. Bu hastalarda insülin hemen iftar sonrasında uygulanır ve sahurda hipoglisemiye yol açmayan ilaçlar tedaviye eklenerek oruç tutmaları sağlanabilir. Bu hastalar insülin kullandıkları için mutlaka hipoglisemi riski açısından yakın kan şekeri yakın takibi yapılmalıdır. Özellikle bu kişiler öğleden sonra, saat 15-16’dan sonra hipoglisemi açısından yakın takip olmalıdır. Kan şekeri 70 mg/dl altına düşerse orucunu bozarak kan şekerini normale getirmelidir.

Üçüncü Grup ve Dördüncü Grup Tip 2 Diyabet Hastalarının Oruç Tutmaları Uygun Değildir!

Tip 1 diyabet hastaları oruç tutabilir mi

Üçüncü grup Tip 2 diyabet hastaları ise, iki veya daha fazla insülin tedavisi kullanan hastalardır. Bu hasta grubunda aynen Tip 1 diyabet hastalarında olduğu gibi oruç tutmaları kan şekeri regülasyonunu daha da kötüleştirebileceği ve hipoglisemilere yol açacağı için oruç tutmaları uygun değildir. Dördüncü grup Tip 2 diyabet hastaları ise kan şekerleri çok oynak seyreden ve ciddi komplikasyonları olan hastalardır. Örneğin bypaslı veya stent öyküsü olan, kontrolsüz hipertansiyonu olan, ciddi diyabet göz hastalıları olan, yakın zamanda felç geçirmiş hastaların kan şekerleri iyi bile olsa oruç tutmaları çok uygun değildir. Çünkü gelişecek hipoglisemi veya hiperglisemi durumunda hayatı tehdit edecek sonuçlar oluşabilir.

Tip 1 şeker hastası oruç tutabilir mi?

Yeterli danışmanlık ve destek alabilen, insülin pompası kullanan tip 1 diyabetli kişilerin Ramazan ayında oruç tutmaları mümkündür.

İnsülin kullanan biri oruç tutabilir mi?

Şeker hastalığı başlangıç aşamasında olan; günde yalnızca bir tek ve şeker düşüklüğüne neden olmayan ilaç kullanan hastaların oruç tutması, doktorlarından da onay alınarak mümkün olabilir. Ancak özellikle şekeri düşürücü bazı grup ilaçları ve insülin kullanan hastaların oruç tutmaları sakıncalıdır.

Şeker hastaları oruç tutarsa ne olur?

Yüksek riskli diyabet hastaları oruç tuttukları takdirde, özellikle ciddi kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi), diyabetik koma (ketoasidoz), vücutta ciddi susuzluk (dehidratasyon) ve damarlarda pıhtılaşmaya meyil (tromboz) risklerine maruz kalabilirler.

Tip 1 diyabet geçebilir mi?

Diyabetli insanların özel bir diyabetik diyete veya besinlere ihtiyacı yoktur. Diyabete uygun bir beslenme, kişiye özel ayarlanmış, dengeli sağlıklı besinlerden oluşur. Diyabet hastaları, günlük yemeklerini kendi yaşam durumlarına adapte olacak şekilde planlamalıdır.