Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2014 00:00 Show
Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Tetik, kalp krizinin üst karın, sırt ve sağ kol ağrısıyla ortaya çıkabileceğine dikkati çekerek, bu yönde şikayeti bulunanların uzman kontrolünden geçmesi gerektiğini belirtti.Tetik, ağrıların vücuttaki bazı olumsuzlukların habercisi olabileceğini bildirdi. Kalp hastalığına bağlı görünen ağrının, kalbin oksijen ihtiyacı ile sunumu arasındaki dengesizlikten kaynaklandığını ifade eden Tetik, oksijen ihtiyacı sunulan kan miktarından fazla olması halinde ağrının oluştuğunu söyledi. Tetik, "Bu klasik ağrı göğüste sol çene, sol kola yayılan baskılayıcı sıkışma tarzında olan ağrı biçimidir. Bazen bundan farklı şekilde ortaya çıkan ağrılar da kalp krizinin habercisi olabilir. Örneğin üst karın, sırt veya sağ kol ağrıları da kalp krizinin habercisi olabilir" dedi. Tanıda gecikme olduğunda, hastayı kaybetme riski ile karşı karşıya kalındığını ifade eden Prof.Dr. Ömer Tetik, bu nedenle ağrı şikayeti bulunan kişilerde kalp damar rahatsızlığı olma ihtimalinin de göz önünde bulundurularak inceleme yapılması gerektiğini ifade etti. "MİDE VE YEMEK BORUSU ŞİKAYETLERİYLE KARIŞTIRILABİLİYOR" Üst karın ağrısı şikayetlerinin, bazen mide ve yemek borusu
rahatsızlıklarıyla karıştırılabildiğini, hastanın yanlış yere başvurarak zaman kaybettiğini vurgulayan Tetik, "Bunun ayırımı çok önemli. Bu rahatsızlığı yaşayan kişiler kalp damar hastalıklarıyla ilgili kontrollerini yaptırmalı. Kalp dokusu canlı iken yapılan tedavide hastanın ömrü uzatılacaktır. Önemli olan kalp krizi geçirmeden tedavi altına alınmaktır" diye konuştu. Diyabet, aşırı kilo, kötü beslenme ve hareketsizlik gibi kalp hastalıklarına yol açabilecek faktörlerde yapılacak olumlu değişiklikler,
hastalığın ortaya çıkmasını geciktirebiliyor. Kalp damarındaki plakların aniden yırtılması ve üzerine pıhtı oturması ile kalp damarı aniden tıkanabilir, sonuçta kalp kası oksijensiz kalır. Oksijensiz kalan kalp kası hücreleri bir süre sonra ölmeye başlar. Bu sürece kalp krizi = miyokart infarktüsü adı verilir. İkinci risk faktörlerine ise "değiştirilebilen riskler" adı veriliyor. Bu risk faktörlerini azaltmak kişinin çabalarına bağlı. Ancak bu risk
faktörlerinin tamamına sahip biri, en üst düzeyde kalp krizi riskini de beraberinde taşıyor. Bu nedenlerle kalp krizi geçirme riskini önceden öğrenmek oldukça önemli. Kalp krizi riski toplumdaki bazı bireylerde daha yüksek oranda görülüyor. Bu nedenle, tüm bireylerin risk analizine tabi tutularak yüksek riskli olanların belirlenmesi ve risk azaltıcı önlemlerin uygulanması hayat kurtarıcı olabiliyor. Çoğu kalp krizi göğüs kafesinin ortasında hissedilen bir ağrıya neden olur. Şikayet genelde birkaç dakika sürmektedir, gelip geçici karakterde olabilir. Baskı, sıkışma, ağırlık, ağrı olarak hissedilebilir. Hazımsızlık, göğüste yanma gibi mide rahatsızlığı şikayetleri ile de karışacak şekilde oluşabilir. Bir veya her iki kolda, sırtta, omuzlarda, boyunda,
çenede ve midenin üst kısmında ağrı ile de kalp krizi ortaya çıkabilir. Nefes darlığı kalp krizinin tek belirtisi olabilir veya ağrıdan önce yada sonra gelişebilir. Dinlenmede ya da minimal hareketleri ile gelişebilir. Kalp krizleri yaygın bilinenin aksine her zaman ani ve şiddetli göğüs ağrısı şeklinde oluşmaz. Bazı insanlar belirgin bir şikayet hissetmeden de sessiz olarak kalp krizi geçirebilirler (özellikler şeker hastaları). Tanı YöntemleriKalp Krizi Tanı YöntemleriKalp krizi tanısı hekim tarafından konulabiliyor. Bu tanı için en önemli iki bilgi, hastanın yakınmaları ve EKG’sinin değerlendirilmesiyle sağlanıyor. EKG (elektrokardiyografi) bulguları tipik olarak kalp kriziyle uyumluysa ve hastanın yakınmaları da kalp krizine uyuyorsa, tanı konuluyor ve derhal tedaviye başlanıyor.Bazı durumlarda EKG bulguları belirgin olmayabiliyor. Bu durumda kalp kasının zarar görmesi sonucu kanda yükselen bazı enzimler ölçülüyor. Bu kan testleri tanı koymada yardımcı olsa da, ancak belirli bir süre geçtikten sonra yükselmesi gibi bir dezavantajı bulunuyor. Bu nedenle uzmanlar ekokardiyografi ya da anjiyografi tetkiklerini isteyebiliyor. Tedavi YöntemleriKalp Krizi Tedavi YöntemleriKalp krizinin erken tanı ve tedavisi kalbin aldığı hasarı azaltıyor. Kesin kalp krizi tanısı konmadan önce sadece şüphe halinde bile çeşitli tedaviler uygulanıyor. Bu uygulamalar sırası ile: Kan Pıhtılaşmasını Engelleyici İlaçlarGöğüs ağrısını azaltmak ve kan akımını iyileştirmek için Nitrogliserin Oksijen TedavisiKalp krizi tanısı kesinleştirildikten sonra hekimler kalp damarlarındaki tıkanıklığı açmak için hızlıca tedaviye başlayacaktır. Bu amaçla uygulanabilecek iki tedavi yöntemi vardır; Pıhtı Eritici İlaçlar (Trombolitik Tedavi)İkincisi de perkütan koroner girişimdir (koroner anjiyografi ve anjiyoplasti). Trombolitik tedaviDamar içinde oluşmuş olan pıhtıyı eritmeye yönelik damar yolu ile pıhtı eritici ilaçları uygulanması yöntemidir. Bu ilaç tedavisi kalp krizinden sonraki ilk 6 saat içinde etkilidir, tanı konar konmaz uygulanmalıdır. İlaçların ciddi kanama yapıcı yan etkileri olduğundan koroner anjiyografi imkanları olmayan bölgelerde yaşayan sınırlı hasta grubunda tercih edilmektedir. Perkütan Koroner GirişimlerTıkanmış veya daralmış olan damarları açmaya yarayan cerrahi olmayan bir yöntemdir. Kol veya kasık damarının içinden ince, plastik, ucunda balon bulunan, bir tüpün (kateter) damar içinde ilerletilmesi ve darlık seviyesine gelindiğinde balonun şişirilerek damardaki plak ve pıhtının damar duvarına yapıştırılması suretiyle tıkalı olan damarların açıldığı bir yöntemdir. Bu müdahale sonunda kan damarındaki kanın akımı sağlanmaktadır. İşlem sırasında darlık yerinin yıllar boyunca açık şekilde kalmasını sağlayan “stent” adı verilen kafes benzeri yapılar yerleştirilmektedir. Kalp krizinin diğer tedavileri ilaçlar ve sağlıklı yaşam tarzının yerleştirilmesidir. İlaçlar: Kalp krizi sonrası doktorunuz aşağıdaki ilaçlardan bir veya birkaçını sürekli olarak kullanmanızı isteyebilir. ADE İnhibitörleriADE inhibitörleri kan basıncını düşüren ve kalp kası üzerindeki baskıyı azaltan ilaçlardır. Kalp kasının kriz sonrası zayıflamasını önlemek gibi ek faydaları da vardır. Kan Sulandırıcı İlaçlarPıhtılaşma hücrelerinin birleşerek istenmeyen pıhtı oluşumunu engelleyen ilaçlardır. Ek olarak stent içinin pıhtı ile tıkanmasını da engellemeleri nedeniyle stent sonrası ez az 1 yıl süre ile kullanılmaları gerekmektedir. Beta BlokerlerBeta bloker ilaçlar kalbinizin iş yükünü azaltır. Ek olarak göğüs ağrısını engellemek ve yeni bir kalp krizini önlemek amacı ile de kullanılır. Ritim bozukluğunun tedavisinde de kullanılmaktadır. Kolesterol Düşürücü İlaçları (Statinler)Statinler kan kolesterolünüzü düşürür veya kontrol eder. Kan kolesterol düzeyinizi düşürerek yeni bir kalp krizi veya inme atağını engelleyebilirsiniz. Kalp ritmini kontrol eden ek ritim düzenleyici ilaçlar, kaygı düzeyinizi azaltmak için antidepresanlar veya idrar sökücü ilaçlar da verilebilir. İlaçlarınızı doktorunuzun önerdiği şekilde kullanmalı ve doktorunuz söylemedikçe tedaviyi bırakmamalısınız. Diğer TedavilerKalp krizini tedavi etmek için koroner arter bypass grefti operasyonu da yapılabilmektedir. Koroner bypass sırasında tıkalı olan damarınızı açmak için doktorunuz aracılığı ile tıkalı olan bölgeye kan götürmesi amaçlanır. Yaşam tarzı değişikliği: En az ilaçlar ve uygulanan stent işlemleri kadar önemli bir konu da kalp krizi geçiren insanların sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemeleridir. Bu amaçla sigaranın bırakılması, düzenli egzersiz yapılması, sağlıklı beslenme, ideal kilonun korunması, stres yönetimi öneriliyor. Bu yaşam tarzı değişiklikleri kalp krizinin tekrarlamasını önlemede hayati önem taşıyor. Acil Tedavinin Hayati Önemi VarKalp krizi tanısı konulduktan sonra acil tedaviye başlanması gerekiyor. Bu tedavinin iki amacı var; Kalp krizi nedeniyle yaşam kaybını engellemek ve kalp kasının zarar görmesini önlemek. Kalp krizi nedeniyle olan ölümlerin en büyük nedeni, ölümcül kalp ritim bozuklukları. Bunlar kalp krizinin ilk saatlerinde daha çok görülüyor. Bu nedenle kalp krizi tanısı alan hastanın koroner yoğun bakım ünitesine yatışı yapılıyor. Burada kalp işlevleri makinelerle sürekli izleniyor ve olası bir düzensizliğe hemen müdahale edilebiliyor. Kalp krizi tedavisinde diğer önemli amaç, tıkanan damarın açılarak kalp kasının zarar görmesini engellemek. Eğer kalp krizinin ilk 1 saati içerisinde damar açıcı tedavi uygulanabilirse, kalp kasının zarar görmesi büyük ölçüde engelleniyor. Bu nedenle tedavide ilk 60 dakika “altın saat” olarak adlandırılıyor. Damar daha uzun süre tıkalı kalırsa, kalp kası geri dönüşsüz şekilde hasar görüyor ve hasta kalp krizini atlatsa bile uzun dönemde kalp yetmezliği gelişebiliyor. Bu ise uzun dönemli sağ kalım ve hayat kalitesi için çok olumsuz bir faktör. Hastane Sonrası Bakım Çok ÖnemliKalp krizi sonrası bakım ve tedavi çok önemli. İkinci bir kriz her zaman çok daha büyük risk taşıyor. Bu nedenle hasta taburcu olmadan önce detaylı bir risk değerlendirmesi yapılıyor. Kalp krizine yol açan faktörlerin tümü gözden geçiriliyor ve bunları ortadan kaldırmaya yönelik girişim planlanıyor. Bu bakımda, yaşam tarzı değişiklikleri, rehabilitasyon, diyet danışmanlığı ve ilaç tedavilerinin yer alması gerekiyor. Bu aşamada hastanın hekimiyle yakın irtibatını kesmemesi, eğitim sürecini aksatmaması ve tedavisinin bir parçası olması gerekiyor. Kalp krizine yol açan etkenlerle yeterince mücadele edilmezse, kalp krizinin tekrarlama olasılığı yüksek. Sigaranın bırakılması, düzenli ve kontrollü biçimde egzersizlerin yapılması, uygun diyet ile ideal kiloya ulaşılması, yüksek tansiyon, diyabet hastalığı, kan yağları yüksekliğinin tedavi edilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca verilen ilaç tedavilerine uyum sağlanması ve aksatılmaması da uzun dönem sağ kalımı ve yaşam kalitesini olumlu etkiliyor. Tıbbi BirimlerMedikal TeknolojilerKalp Krizi biriminde yer alan tümmedikal teknolojik cihazlarımızı görüntülemektesiniz.
Kalp rahatsızlığı sağ kola vurur mu?Kalp hastalıklarında da özellikle kalp krizinde ağrı sol kola veya nadiren de olsa sağ kola vurabilir. Boyun fıtığı servikal omurgada intervertebral diskin omuriliğe doğru taşması ve sinirlere bası sonucu oluşur.
Sağ kol ağrısı kalp krizi belirtisi midir?Tetik, "Bu klasik ağrı göğüste sol çene, sol kola yayılan baskılayıcı sıkışma tarzında olan ağrı biçimidir. Bazen bundan farklı şekilde ortaya çıkan ağrılar da kalp krizinin habercisi olabilir. Örneğin üst karın, sırt veya sağ kol ağrıları da kalp krizinin habercisi olabilir" dedi.
Kalp krizinde sol kol ağrır mı?Sol kola yayılan ağrı Kalp krizi ağrısı neredeyse her zaman göğüsten başlayarak dışa doğru yayılıyor. En sık yayılım yeri de sol kol. Buna rağmen göğüs ağrısı olmadan sadece kol ağrısı şikayeti ile başvuran kalp krizli hastaya nadir rastlanıyor.
Kalp krizi sırasında hangi kol uyuşur?Göğüs ağrısı ve nefes almakta güçlük kalp krizi belirtilerinden en belirgin olan ve en sık görülen belirtilerindendir. Kalp krizi başlamadan önce genellikle bireylerin özellikle sol el ve kollarında uyuşmalar, karıncalanmalar hissettikleri görülür.
|