Anayasa mahkemesine başvuru süresi ne zaman başlar

  • Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nedir?
  • Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Şartları
  • Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Yapılabilecek Temel Hak ve Özgürlükler
  • Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nasıl Yapılır?
  • Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Kimler Tarafından Yapılabilir?
  • Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nereye Yapılır?  
  • Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Süresi Ne Kadar?
  • Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Formu
  • Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru İlk İnceleme
  • Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Kararları
  • Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Sık Sorulan Sorular

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle açılmıştır. Bu kapsamda kişiler, Anayasa’mızda güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Tüm bireyler hayat, düşünce ve ifade, din ve vicdan hürriyetleri gibi kişiliklerine bağlı dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez temel hak ve hürriyetler sahiptir. Kişilerin doğuştan sahip oldukları bu temel hak ve hürriyetler kanunlarla, uluslararası sözleşmelerle ve anayasalarla teminat altına alınmıştır. Devlet kişilerin temel hak ve hürriyetlerini korumak, ihlalleri önlemek ve bunun için gereken yasal düzenlemeleri yapmak ve teşkilatı kurmakla yükümlüdür. Temel hak ve hürriyetlerin ihlal edilmesi durumunda ise ihlalin giderilmesi, sorumluların cezalandırılması, kayıp ve zararların tazmin ve telafisi de devletin görevidir.

Anayasa’mızda güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki aşağıdaki hakların ihlali halinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru konusu yapılabilecektir:

  • Örgütlenme ve toplanma hakkı
  • Mülkiyet hakkı
  • Eğitim ve Öğrenim hakkı
  • Serbest seçim hakkı
  • Temel hak ve Hürriyetlerin korunması (Etkili başvuru hakkı)
  • Eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağıdır.

Tutuklama, kişi özgürlüğü ve güvenliğine yönelik bir tedbirdir. Bu nedenle tutuklamanın haksız uygulanması ve kişi özgürlüğünün ihlali nedeniyle en çok bireysel başvuruya konu olan koruma tedbirdir. Bireysel başvuru, ceza hukuku, idare hukuku, imar hukuku vb. gibi sayısız hukuk alanında yaşanan ve koruma altına alınan bir hakkın ihlali sonucunu doğuran tüm mağduriyetler için başvurulabilecek bir yargı yoludur.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nedir?

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, anayasada düzenlenen ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile ek protokollerde yer alan temel hak ve özgürlüklerden herhangi birinin ihlali halinde başvurulan bir yargı yoluna denir.

Temel hak ve hürriyetler Anayasalarda sayılarak teminat altına alınmış, korunmaları için de usulü ve hukuki güvenceler getirilmiştir. Hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini ve mağdur olduğunu düşünen kişilerin devletin ilgili birimlerine ve özellikle de yargı mercilerine, yani mahkemelere başvurma hakkı bulunmaktadır. Bununla birlikte yargı süreci sonunda ihlallerin ve mağduriyetlerin yeterince ya da hiç giderilemediği ya da yargı sürecinin hak ihlaline ve mağduriyete neden olabildiği, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği durumlar yaşanabilmektedir.

Bu nedenle temel hak ve hürriyetlerin korunması, hak ihlallerinin ve mağduriyetlerin önlenmesi ve giderilmesi için ulusal ve uluslararası düzeyde bireysel başvuru temeline dayanan yeni mekanizmalar tesis edilmiştir. Bu çerçevede ülkemizde de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı tanınmıştır. 2010 yılında Anayasamızın 148. maddesine şu fıkra eklenmiştir:

“Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”

Hükümden de anlaşılacağı gibi Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Peki bu şartlar nelerdir? Bu makalemizde Anayasa Mahkemesine nasıl bireysel başvuru yapılacağı konusunda okuyucuların bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Şartları

Bireysel başvurunun kimler tarafından, ne zaman ne şekilde ve nasıl yapılacağı Anayasa Mahkemesi Kanununda ve İçtüzüğünde belirlenmiştir. Buna göre;

  • Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğini düşünen herkes Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilir.
  • Vatandaş olsun olmasın herkes bireysel başvuru hakkına sahiptir. Ancak, seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma gibi yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak yabancılar bireysel başvuru yapamaz.
  • Bireysel başvuruda bulunabilmek için Anayasamızda belirtilen ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında yer alan temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmiş olması gerekir. Sözgelimi işkence yasağı, adil yargılanma hakkı, düşünce, ifade, din ve vicdan hürriyetleri ve mülkiyet hakkı hem Anayasamız ve hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında olduğu için bireysel başvuru konusu yapılabilir. Ancak çalışma ve kamu hizmetlerine girme hakları Anayasamızda yer almakla birlikte Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde bulunmadıklarından bu haklarla ilgili olarak bireysel başvuruda bulunulamaz.
  • Söz konusu ihlalin kamu gücü tarafından, yani devlet organlarınca yapılması gerekir. Gerçek kişiler ve şirketler gibi özel hukuk tüzel kişileri tarafından yapılan hak ihlalleri kural olarak bireysel başvuru kapsamında değildir. Ancak bunlar tarafından yapılan hak ihlalleri hukuk düzeni içinde giderilememişse bireysel başvuruya konu yapılabilirler. Söz gelimi bir kişinin vücut bütünlüğüne ya da malvarlığına başkaları tarafından zarar verilmişse, zarar veren kamu gücü olmadığı için kural olarak bu durumda bireysel başvuru yoluna gidilemez. Adli ve hukuki sürecin takip edilmesi gerekir. Ancak adli süreçte, söz gelimi şikayetin işleme alınmaması, hukuka aykırı bir şekilde takipsizlik ya da beraat kararı verilmesi ya da hukuki süreçte adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi halinde hukuk düzeninin kendisi de ihlale sebep olduğu için bireysel başvuruda bulunulabilir.
  • İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir. Yani ihlal durumunda Anayasa Mahkemesine doğrudan bireysel başvuru yapılamaz. Öncelikle ve özellikle yargı sürecinin tamamlanması gerekir. Söz gelimi hakaret nedeniyle ceza aldıysanız ve bunun ifade özgürlüğünüzün ihlali niteliğinde olduğunu düşünüyorsanız öncelikle yapmanız gereken istinaf ve temyiz gibi kanun yollarına giderek yargısal süreci tamamlamanızdır. Yargısal süreç sonunda mağduriyetinizin giderilmesi durumunda bireysel başvuruda bulunmanıza gerek kalmayacaktır. Yargısal süreç aleyhinize sonuçlanırsa ya da ihlalin kısmen ya da tamamen giderilmediğini, halen mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız bireysel başvuruda bulunabilirsiniz.
  • Bireysel başvuru ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir. Yani bireysel başvuruda bulunabilmeniz için doğrudan mağdur olmanız ve bu mağduriyetinizin güncel, yani başvuru sırasında mevcut olması gerekmektedir. Geçmişte yaşanan ya da gelecekte yaşanması mümkün ya da muhtemel ihlaller için kural olarak bireysel başvuruda bulunulamaz. Yine kişiyi doğrudan etkilemeyen ihlallere karşı da kural olarak bireysel başvuruda bulunulamaz.

Kamu tüzel kişileri bireysel başvuru yapamaz. Şirketler, dernekler ve vakıflar gibi özel hukuk tüzel kişileri sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilir.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Yapılabilecek Temel Hak ve Özgürlükler

Yukarıda da belirtildiği gibi Anayasamızda belirtilen ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında yer alan temel hak ve özgürlüklerle ilgili olarak bireysel başvuruda bulunulabilir. Hem Anayasamızda hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında olan ve bireysel başvuru yapılabilecek haklar şunlardır:

  • Yaşam hakkı
  • İşkence yasağı
  • Kölelik ve zorla çalıştırma yasağı
  • Özgürlük ve güvenlik hakkı
  • Adil yargılanma hakkı
  • Kanunsuz ceza olmaz
  • Özel ve aile hayatına saygı hakkı
  • Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü
  • İfade özgürlüğü
  • Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü
  • Evlenme hakkı
  • Etkili başvuru hakkı
  • Ayrımcılık yasağı
  • Mülkiyetin korunması
  • Eğitim hakkı
  • Serbest seçim hakkı

Bireysel başvuru yapılamayacak haklar :Anayasamızda yer alan, ancak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında olmayan çalışma, kamu hizmetlerine girme ve sosyal güvenlik hakları gibi konularla ilgili olarak bireysel başvuruda bulunulamaz.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nasıl Yapılır?

Başvurular Mahkemenin internet sitesinde yayımlanan başvuru formu kullanılarak resmî dilde yapılır. Başvuru formunda;

  • Başvurucunun ve varsa temsilcisinin kimlik ve adres bilgilerinin,
  • İşlem, eylem ya da ihmal nedeniyle ihlal edildiği ileri sürülen hak ve özgürlüğün ve dayanılan Anayasa hükümlerinin,
  • İhlal gerekçelerinin,
  • Başvuru yollarının tüketilmesine ilişkin aşamaların,
  • Başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarih ve varsa uğranılan zararın belirtilmesi,
  • Başvuru formuna, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğinin ve harcın ödendiğine dair belgenin eklenmesi şarttır.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Kimler Tarafından Yapılabilir?

Bireysel başvuru, bizzat başvurucu, kanuni temsilcisi ya da avukatı tarafından yapılabilir. Avukat veya kanuni temsilci aracılığıyla yapılan başvurularda temsile dair yetki belgesinin sunulması zorunludur.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nereye Yapılır?  

Bireysel başvuru Anayasa Mahkemesine mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla ya da doğrudan yapılır. Başvurunun yapılabileceği yerler hakkında Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün 63. maddesinde şu hükümler yer almaktadır:

“Bireysel başvurular, Kanunda ve İçtüzükte belirtilen şartlara uygun biçimde İçtüzük ekindeki ve Mahkemenin internet sitesinde yayımlanan başvuru formu kullanılarak Mahkemeye şahsen yapılabileceği gibi diğer mahkemeler ya da yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla da yapılabilir.

Usulünce hazırlanan başvuru formu, harç tahsil makbuzuyla birlikte yukarıda belirtilen yerlere teslim edildiğinde başvurucu ya da temsilcisine alındı belgesi verilir ve bu tarih, başvurunun yapıldığı tarih olarak kabul edilir.”

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Süresi Ne Kadar?

Bireysel başvurunun, başvuru yolları açık olan kararlar için bu yolların tüketildiği(örneğin; ceza davasında son aşama olan temyizde hüküm tamamen kesinleştikten sonra) tarihten itibaren 30 gün içinde yapılması gerekir.

Başvuru yolu bulunmayan kararlar için ise ‘’ihlalin öğrenildiği’’ tarihten itibaren 30 gün içinde yapılması gerekir.

Başvurucuların haklı mazeretlerle başvuru süresini kaçırmaları halinde ise bu 30 günlük süre; mazeretlerini gösteren belgenin verilmesi halinde mazeretin bitiminden itibaren başlar. Mahkeme, öncelikle başvurucunun mazeretinin geçerli görülüp görülmediğini inceleyerek talebi kabul veya reddeder.

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Formu

Başvurular, Mahkemenin internet sitesinde yayımlanan başvuru formu kullanılarak resmî dilde yapılır. Başvuru formunda aşağıdaki hususlar yer alır:

a) Başvurucunun T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, anne adı, baba adı, doğum tarihi, cinsiyeti, uyruğu, mesleği ve adresi, varsa telefon numaraları ve elektronik posta adresi.

b) Başvurucunun tüzel kişi olması hâlinde; Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) numarası, unvanı, adresi ve tüzel kişiliği temsile yetkili kişinin adı, soyadı ve T.C. kimlik numarası, MERSİS numarasının bulunmaması hâlinde tüzel kişinin vergi numarası veya kayıtlı olduğu sicil ve numarası ile varsa telefon numaraları ve kayıtlı elektronik posta adresi.

c) Başvurunun;

1) Avukat vasıtasıyla yapılması hâlinde; avukatın adı, soyadı, kayıtlı olduğu baro ve sicil numarası, yazışma adresi, varsa telefon numaraları ve elektronik posta adresi.

2) Avukat olmayan kanuni temsilci vasıtasıyla yapılması hâlinde; kanuni temsilcinin T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, anne adı, baba adı, doğum tarihi, uyruğu, yazışma adresi, varsa telefon numaraları ve elektronik posta adresi.

ç) Kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia edilen işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti.

d) Bireysel başvuru kapsamındaki güncel ve kişisel haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve delillere ait özlü açıklamalar.

e) İhlal edildiği iddia edilen temel haklar ve bunlara ilişkin açıklamaların birbirleriyle ilişkilendirilerek ayrı ayrı yapılması.

f) Başvuru yollarının tüketilmesine ilişkin aşamaların tarih sırasına göre yazılması.

g) Başvuru yollarının tüketildiği veya başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarih.

ğ) Başvuru mazeret nedeniyle süresi içinde yapılamamışsa buna dair açıklamalar.

h) Başvurucunun talepleri.

ı) Başvurucunun Mahkeme önünde devam eden bir başka başvurusu varsa numarası.

i) Varsa kamuya açık belgelerde kimliğinin gizli tutulması talebi ve bunun gerekçeleri.

j) Kısa mesaj (SMS) veya elektronik posta yoluyla bilgilendirme yapılmasını isteyip istemediği.

k) Başvurucunun veya avukatının ya da kanuni temsilcisinin imzası.

l) Varsa İçtüzüğün 73. maddesi kapsamında maddi ve manevi bütünlüğüne yönelik tedbir talebi ve bunun gerekçeleri.

(3) Başvuru formuna aşağıdaki belgelerin ya da onaylı örneklerinin eklenmesi zorunludur:

a) Kanuni temsilci veya avukat vasıtasıyla takip edilen başvurularda başvurucuyu temsile yetkili olduğuna dair mevzuata uygun belge.

b) Harcın ödendiğine dair belge.

c) Başvuru bizzat yapılmış ise başvurucunun kimliğini tespite yarar resmî belgenin onaylı örneği.

ç) Tüzel kişi adına kanuni temsilcinin başvurması hâlinde, başvuru tarihi itibarıyla temsile yetkili olunduğunu gösteren resmî belgenin onaylı örneği.

d) Nihai karar ya da işlemi öğrenme tarihini gösteren belge.

e) Başvuruda ileri sürülen hak ihlali iddialarını temellendirecek belgelerin onaylı örnekleri.

f) Tazminat talebi varsa uğranılan zarar ve buna ilişkin belgeler.

g) Olağan ve olağanüstü kanun yolu başvuru dilekçelerinin onaylı örnekleri.

ğ) Başvuru süresinde yapılamamışsa varsa mazereti ispatlayan belgeler.

h) Adli yardım talebi varsa başvurucunun yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeler ile mevzuatta adli yardım talebinde bulunabilmek için öngörülen diğer belgeler.

(4) Başvurucu, üçüncü fıkradaki belgeleri herhangi bir nedenle sunamaması hâlinde bunun gerekçelerini belirterek varsa buna ilişkin bilgi ve belgeleri başvuru formuna ekler. Mahkeme, mazereti kabul etmesi hâlinde ve gerekli gördüğü takdirde bu bilgi ve belgeleri resen toplar.

(5) Başvuru formunda belirtilen bilgilerde ve başvuruyla ilgili koşullarda herhangi bir değişiklik olduğunda bunun Mahkemeye bildirilmesi zorunludur.

Belirtilen belgeler ya da onaylı örnekleri başvuru formuna eklenir. Başvuru formu okunaklı ve başvurunun esasına yönelik özlü bilgileri içerir şekilde hazırlanır. Başvuru formunun ekler hariç on sayfayı geçmesi halinde başvurucunun ayrıca başvuru formuna olayların özetini eklemesi gerekir.

Başvurucu, başvuru formunun ekinde sunduğu belgeleri, tarih sırasına göre numaralandırarak her bir belgeyi tanımlayıcı başlıklar hâlinde dizi pusulasına bağlar.

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru İlk İnceleme

  • Bireysel başvuruda bulunulması durumunda Mahkemece ilk olarak evraklarda eksiklik olup olmadığı incelenmektedir. Eksiklik varsa tamamlanması için en fazla 15 gün süre tanınmaktadır. Eksiklikler verilen süre içinde tamamlanmazsa başvuru reddedilir. Bu şekilde verilen red kararlarına 7 gün içinde itiraz edilebilmektedir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
  • Evraklarda eksiklik yoksa ya da süresi içinde tamamlanmışsa başvurunun kabul edilebilirlik açısından incelenir.
  • Mahkeme, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı başvurular ile açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.
  • Mahkeme iddialarının temellendirilememesi, salt kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin ya da karmaşık veya zorlama şikâyetlerden ibaret olması, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmaması veya müdahalenin açıkça meşru olması halinde açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle başvuruyu kabul edilemez bulmaktadır.
  • Kabul edilemezlik kararları kesindir.
  • Bireysel başvuru hakkında kabul edilebilirlik kararı verilebilmesi için Kanunda belirtilen ve yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız şartların taşınması gerekir.
  • Kabul edilebilirliğine karar verilen bireysel başvurular esastan incelenir.
  • Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir.
  • Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Kararları

Nafise Ekici Başvurusu, Başvuru no. 2016/5993, Karar Tarihi: 05.04.2016

  • Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru
  • Anayasa 148. Madde

Nafise Ekici Başvurusu, Başvuru no. 2016/5993, Karar Tarihi: 05.04.2016 Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde sokağa çıkma yasağı uygulanmaktadır. Başvurucu ise Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde ikamet etmektedir. Başvurucu Yüksekova ilçesinde uygulanan sokağa çıkma yasağı nedeniyle Şemdinli ilçesinden Türkiye’nin herhangi bir noktasına ulaşım imkânı kalmadığını, uygulanan yasak nedeniyle kontrol amaçlı olarak gitmek istediği sağlık kuruluşlarına erişiminin kısıtlandığını iddia ederek Anayasa’nın 17., 19. ve 23. maddelerinde güvence altına alınan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş; sağlık hizmetlerine erişiminin sağlanması konusunda tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. AYM yapmış olduğu inceleme sonucunda, başvurucunun sağlık hizmetlerine bizzat ulaşma imkanının bulunduğuna ayrıca talep etmesi hâlinde kamu makamları tarafından da bu imkânın kendisine sağlanabileceği sonucuna ulaşmış, tedbir talebinin koşulları oluşmadığı için oybirliği ile reddine karar vermiştir.


Anayasa Mahkemesi Reşat Berber ve Nevzat Gönen Başvurusu, Başvuru No:2013/9383, Karar Tarihi: 06.04.2016

  • Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru
  • Anayasa 148. Madde

Başvurucular satın almış oldukları taşınmazla ilgili kadastro davasının yaklaşık kırk yedi yıldır devam ettiğini, bu yargılama sürecinin makul olmadığını, uzun süren yargılama nedeniyle taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının da kesinliğe kavuşturulmadığını, bu nedenle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia etmişlerdir. AYM,
mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin yapmış olduğu incelemede, dava hala ilk derece mahkemesi önünde derdest olduğundan, mahkemece esasa ilişkin bir karar verilmediğinden bundan dolayı tüketilmesi gereken idari ve yargısal başvuru yolları tüketilmediğinden mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasını kabul edilemez bulmuştur. Adil yargılama
hakkının ihlal edildiği iddiasını ise, AYM davanın taraf sayısı ve mahiyeti itibariyle karmaşık bir yargılama süreci şeklinde geçtiğini ancak davaya bütün olarak bakıldığında somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığını ve sekiz yılı aşkın süredir devam eden yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin yaşandığı gerekçeleriyle adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini kabul etmiştir.


Anayasa Mahkemesi Esas No:2018/163 Karar Sayısı:2020/13 Karar Tarihi:19.02.2020

  • Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru
  • Anayasa 148. Madde

Anayasa’nın 20. maddesinde “Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” denilerek kişisel verilerin korunması, özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkı kapsamında güvenceye alınmıştır.

Kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı, insan onurunun korunması ve kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi hakkının özel bir biçimidir. Anayasa Mahkemesinin yerleşik kararlarında “…adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi bireyin sadece kimliğini ortaya koyan bilgiler değil; telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, IP adresi, e-posta adresi, hobiler, tercihler, etkileşimde bulunulan kişiler, grup üyelikleri, aile bilgileri, sağlık bilgileri gibi kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak belirlenebilir kılan tüm veriler…” kişisel veri olarak kabul edilmiştir.

Bu bağlamda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla elde edilen veriler kişisel veri niteliğindedir. Dava konusu kural, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler tarafından güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında kişilerin kişisel veri niteliğindeki özel hayatı, iş ve sosyal yaşamıyla ilgili bilgilerinin alınmasına, hakkındaki suç işlediğine dair iddiaların değerlendirildiği Cumhuriyet savcılığı,  hâkim veya mahkeme kararlarının tutulduğu kayıtlara ulaşılmasına ve bu kayıtların kullanılmasına imkân tanıması nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sınırlama getirmektedir.

Anayasa’nın 20. maddesi uyarınca kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hâllerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Anayasa’nın 13. ve 20. maddeleri uyarınca kişisel verilerin korunmasını isteme hakkını sınırlamaya yönelik kanuni bir düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp yasal kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir olması gerekir.

Hukuk devletinde kanuni düzenlemelerin herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir. Kanunda bulunması gereken bu nitelikler hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur.

Anayasa’nın 129. maddesinde memurlar ve kamu görevlilerinin Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunma yükümlülükleri düzenlenmiştir. Kamu görevinde çalıştırılacak kişiler bakımından güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması yönünde düzenlemeler getirilmesi kanun koyucunun takdir yetkisindedir. Ancak bu alanda düzenleme öngören kuralların kamu makamlarına hangi koşullarda ve hangi sınırlar içinde tedbirler uygulama yetkisi verildiğini açık olarak göstermesi ve kötüye kullanmalara karşı yeterli güvenceleri sağlaması gerekir.

Kuralda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli olanların bu kapsamda kişisel veri niteliğindeki bilgilere ulaşması öngörülmüşken Kanun’da bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına, bu bilgilerin hangi koşullarla saklanacağına, ilgililerin söz konusu bilgilere itiraz etme imkânının olup olmadığına, bilgilerin bir müddet sonra silinip silinmeyeceğine,  silinecekse bu sırada izlenecek usulün ne olduğuna, yetkinin kötüye kullanımını önlemeye yönelik nasıl bir denetim yapılacağına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Bu nedenle güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına, işlenmesine yönelik temel ilke ve güvencelere kanunda yer verilmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesi Anayasa’nın 13. ve 20. maddeleriyle bağdaşmamaktadır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.


Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Sık Sorulan Sorular

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Sorgulama

Başvurunun kayda alındığı ve başvuru numarası Anayasa Mahkemesince başvurucuya bildirilmektedir. Başvuru sonucunda verilen kararlar da başvurucuya tebliğ edilmektedir. Gerekli görülen kararlar Mahkemenin internet sitesinde ve Resmi Gazetede yayınlanmaktadır. Anayasa Mahkemesi internet sitesinden kararlar bilgi bankası ve bireysel başvuru başlıkları takip edilerek ya da https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/ adresinden sorgulama yapılabilmektedir. Başvurular e-Devlet üzerinden de takip edilebilmektedir.

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Ne Zaman Sonuçlanır?

Bireysel başvuruların ne kadar süre içinde sonuçlandırılacağı konusunda herhangi bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. Bireysel başvurunun sonuçlandırılma süresi Mahkemenin iş yükü, başvurunun içeriği ve kapsamıyla da yakından alakalıdır. Bireysel başvuruşlar kural olarak başvuru tarihine göre incelenmekte ve karar bağlanmaktadır. Ancak Mahkeme başvurunun içeriğini, konunun önemini ve aciliyetini dikkate alarak farklı bir inceleme sırası belirleyebilir.

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Harcı

Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvurular harca tabi bulunmaktadır. Başvuru dilekçesine, harcın ödendiğine dair belgenin eklenmesi şarttır. Başvuru harcı 2021 yılı için 487,60 TL’dir.

Başvuru harcı Maliye veznelerine yatırılabilir. Anayasa Mahkemesine doğrudan başvuru yapılması durumunda başvuruyla birlikte aynı anda başvuru harcı da ödenebilir.

Başvuru harcını ödeme imkanı yoksa adli yardım talebinde bulunulabilir. Adli yardım talebi başvuru formunda açıkça belirtilmelidir. Başvurucunun yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren muhtardan alınacak fakirlik belgesi ya da SGK’dan alınacak sosyal güvenlik kaydı belgesi gibi mali durumuna ilişkin belgeler başvuru formuna eklenmelidir. Adli yardım talebinin kabul edilebilmesi için başvurucunun kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olması ve aynı zamanda adli yardım talebinin açıkça dayanaksız olmaması gerekmektedir.

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru nedir?

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, kişilerin Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla başvurabileceği bir hak arama yoludur.

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru nereden yapılır?

Bireysel başvurular, Anayasa Mahkemesine direkt giderek ya da mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılabilir. Tüm bu durumlarda harçlar eksiksiz yatırılmalıdır. 2021 yılı için ortalama harç ve giderler 500.00 TL civarındadır.

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru için avukat tutmak zorunlu mu?

Bireysel başvuruda bulunulurken ya da başvurunun incelenme sürecinde avukat tutmak zorunlu değildir.

Anayasa Mahkemesine başvuru süresi nasıl hesaplanır?

Anayasa Mahkemesine başvuru süresi, başvuru formu ve eklerinin teslim edildiği gün dikkate alınarak hesaplanır. 30 günlük bireysel başvuru süresinin başlangıcı yargısal yolların tükendiğinin öğrenildiği veya kararın başvurucuya tebliğ edildiği tarihtir.

Anayasa Mahkemesine ne zaman başvurulur?

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Süresi İdari veya adli başvuru yolu öngörülmediyse ihlalin meydana geldiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılmalıdır.

Başvuru yollarının tüketildiği tarih nedir?

Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir…” Ayrıca 6216 Sayılı Kanun'un 45. maddesinin 2. fıkrasına göre “İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve ...

Anayasa Mahkemesi Başvuru süresi ne kadardır?

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru süresi 30 gün olarak düzenlenmiştir. Bu sürenin başlangıcı, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren başlamaktadır.