Show
BANU AVAR님이 Facebook에서 기다립니다. BANU AVAR님과 교류하려면 오늘 Facebook에 가입하세요. 가입 또는 로그인 BANU AVAR님이 Facebook에서 기다립니다. BANU AVAR님과 교류하려면 오늘 Facebook에 가입하세요. 가입 또는 로그인 이전다음 CHP Kahramanmaraş Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen şirket ve gayrimenkullerin mevcut durumunu bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Öztunç, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, tüm şirketlere atanan kişiler ile aldıkları maaşları, satılan şirket sayısı ile kimlere satıldıkları gibi konularda bilgi talep etti. CHP’li Öztunç, Fuat Oktay’a şu soruları yöneltti: ‘KAYYUMLAR NE KADAR ÜCRET ALIYOR?’ – 15 Temmuz sonrası TMSF’ye devredilen şirket ve gayrimenkul sayısı kaçtır? Bu şirket ve gayrimenkuller hangileridir? Bu şirketlere TMSF tarafından atanan kayyumlara ödenen ücretler ne kadardır? – Bir kayyumun birden fazla şirketin yönetiminde olduğu şirket sayısı kaçtır? Bir kayyum en fazla kaç şirketin yönetiminde bulunmaktadır? Birden fazla şirkette kayyum olarak atanan kişiler kimlerdir? Birden fazla şirket yönetiminde olan kayyumların yönetiminde bulundukları şirketlerin her birinden aldıkları aylık toplam ücret nedir? Bir kayyum en fazla ne kadar ücret almaktadır? ‘ŞİRKETLERİN SATIŞINDAN ELDE EDİLEN GELİR NE KADAR? SATIN ALANLAR KİMLER?’ – 15 Temmuz sonrası TMSF’ye devredilen şirket ve gayrimenkullerden kaçı satılmıştır? Satılan şirket ve gayrimenkul satışından elde edilen gelir ne kadardır? Bu şirket ve gayrimenkulleri alanlar kimlerdir? – TMSF’nin kayyum olarak atadığı şirket yöneticilerinden adli veya idari soruşturma geçiren yönetici var mıdır? Var ise kimlerdir? Herhangi bir suçlama nedeniyle görevden alınan kayyum var mıdır? Var ise kimlerdir? – TMSF’nin kayyum olarak atadığı şirket yöneticilerinden siyasi parti üyesi olan var mıdır? Var ise bu kişiler kimlerdir ve siyasi partilere göre dağılımı nasıldır?” Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) birinci ve asli göreve mevduatın sigortalanmasıdır. Ancak zaman içinde Fona, mevduat sigortacılığı görevi ile doğrudan ilgisi olmayan çeşitli görevler de yüklenmiştir. Bu görevlerden birisi de “Kayyımlık” görevidir. TMSF bu kayyımlık göreve nedeniyle 2021 sonu itibariyle 83,6 milyar liralık aktif büyüklüğe sahip şirketleri yönetme yetkisine sahip büyük bir Holdinge dönüşmüştür. Bu hususu belirtmek için yazımıza “TMSF Holding A.Ş.” başlığı verilmiştir. Bu yazıda TMSF‘nin temel görevleri özet olarak verilecek, sonrasında kayyımlık görevinin hukuki dayanağı ve kapsamı verilerek, TMSF’nin kayyım olduğu şirketlere ilişkin genel bilgiler ve bu kapsamda kamuoyunun kafasında oluşan sorulara yer verilecektir. Yazımızın sonunda TMSF’nin kayyım olarak tayin edildiği, şirket, işletme ve kişilerin tam listesine yer verilecektir. MEVDUAT SİGORTACILIĞINDAN KAYYIMLIĞA TMSF’NİN KISA TARİHİTasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, 22.07.1983 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bünyesinde tasarruf mevduatını sigorta etmek üzere kurulmuştur. 1994 yılında yaşanan ekonomik kriz sebebiyle TMSF’nin yetkileri genişletilmiş, tasarruf mevduatını sigorta etmenin yanı sıra bankaların mali bünyelerini güçlendirme ve gereğinde yeniden yapılandırma görevi TMSF’ye verilmiştir. 1999 yılında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kurulmuş ve TMSF’nin temsil ve idaresi TCMB’den alınarak BDDK’ya devredilmiştir. BDDK’nın kuruluşu ve faaliyetlerine başlaması Türkiye’nin yaşadığı ikinci büyük finansal krize denk gelmiştir. 1994’teki ilk dalgada 4 olan batık banka sayısı 2000’lerin başındaki ikinci dalga ile 25’e yükselmiştir. 26.12.2003 tarihinde TMSF’nin karar organının Fon Kurulu olduğu hükme bağlanarak TMSF özerk bir statüye kavuşturulmuştur. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile katılım bankaları nezdinde açılan gerçek kişilere ait katılım fonlarının da TMSF’nin güvencesi altına alınmıştır. Ülkemizde 15.07.2016 tarihinde yaşanan darbe teşebbüsü sonrasında ilan edilen OHAL kapsamında; 01.09.2016 tarihinde yayımlanan 674 sayılı KHK (10.11.2016 tarihli 6758 sayılı Kanun ile kanunlaşmıştır) ile FETÖ/PDY terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 133’üncü maddesi uyarınca kayyım atanan/atanacak olan şirketlerdeki kayyımlık görev ve yetkilerinin TMSF’ye devredilmesine karar verilmiştir. Böylece TMSF, normal ve mutat olan mevduat sigortacılığı görevine ilaveten kayyımlık görevini de üstlenmiştir. Yıllar içinde TMSF’nin asli görevi olan mevduat sigortacılığının nasıl geri planda kaldığı Kurul Kararları içinde Mevduat Sigortacılığına ilişkin kararların sayısından da anlaşılmaktadır. Kayyımlık görevi TMSF’nin en önemli iş yükünü oluşturan alanlardan biri haline gelmiştir. TMSF’NİN KAYYIMLIK GÖREVİNİN TEMEL AMACI NEDİR?6758 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi uyarınca TMSF’nin kayyım olarak atandığı Şirketlerin faaliyetlerinin ticari teamüllere uygun olarak, basiretli bir tüccar gibi yönetilmesi ve söz konusu şirketlerin milli ekonomiye olan katkısının devam ettirilmesi TMSF’nin birincil amacı ve görevi olduğu gibi hukuki yükümlülüğüdür. Bu şirketlerin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle, mevcut halin sürdürülebilir olmadığının tespit edilmesi durumunda, şirketin yahut varlıklarının veya 5271 sayılı Kanunun 128 inci maddesinin onuncu fıkrasında belirtilen malvarlığı değerlerinin satılmasına veya feshi ile tasfiyesine karar verilmesi öngörülmektedir. Böylelikle, “sürdürebilir” olmayan şirketlerin satış veya tasfiyesi söz konusu olmaktadır. TMSF’NİN KAYYIMLIK YAPTIĞI ŞİRKETLERİN EKONOMİK BÜYÜKLÜĞÜTMSF verilerine göre Mart 2022 tarihi itibarıyla, Türkiye’nin 36 ilinden toplam 709 adet şirket/ticari işletmenin kayyımlarının yetkileri TMSF’ye devredilmiş veya bu şirketlere TMSF kayyım olarak atanmıştır. Ayrıca, 104 şirketin %50’nin altındaki hisseleri ile 101 gerçek kişinin mal varlıklarına da TMSF kayyım olarak atanmıştır. Söz konusu şirket/ticari işletmelerden derlenen bilgilere göre, 709 adet şirket/ticari işletmenin 31.12.2021 itibarıyla;
TMSF verilerine göre Ocak 2022 Tarihinde kayyımlık ile idare edilen kişi, şirket ve işletmelere ilişkin toplulaştırılmış veriler ise aşağıdaki gibidir. Tablo 1: 13 Ocak 2022 İtibariyle TMSF’nin Kayyımlık Yaptığı Şirket ve Kişileri İlişkin Toplu Veriler Yukarıdaki verilere göre tasarruf mevduatı sigortacılığı için kurulmuş olan TMSF bir anda devasa bir Holdinge dönüşüvermiştir. TMSF’NİN KAYYIM OLDUĞU ŞİRKETLERİN ÜST YÖNETİMİ NASIL BELİRLENİYOR, NE KADAR ÜCRET ALIYOR?TMSF’nin kayyım olarak atandığı şirketlerle ilgili önemli tartışma alanlarından birisi kayyımlık ile yönetilen şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin, şirket müdürlerinin ve genel müdürlerinin hangi kıstaslara göre, kimler arasından, kim tarafından atandığı ve bu kişilere ne kadar maaş, huzur hakkı ve benzeri ödeme yapıldığı hususudur. Bu konudaki ilgili mevzuata baktığımızda garip bir serüven yaşandığını görmekteyiz. Bu serüveni kısa başlıklarla özetleyelim. TMSF Kayyım Olarak Atanıyor ve Ana Aktör Durumunda (Eylül 2016-Ocak 2017)1 Eylül 2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 674 sayılı KHK (10.11.2016 tarihli 6758 sayılı Kanun ile kanunlaşmıştır.) ile TMSF’ye kayyımlık görevi veriliyor (Md.19). Bu görev verilirken 674 sayılı KHK’da TMSF’nin kayyım olduğu şirketlerin yönetim kurulu ve üst düzey yöneticilerini belirleme yetkisine ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmıyor. Dolayısıyla bu hususlar TMSF’nin bir iç işleyiş mekanizması ile yürütülüyor. Yani kayyımlık görevi tüm unsurları ile TMSF’ye ait. Ancak bu durum fazla uzun sürmüyor. Tokmak Bakanda; Davul TMSF’nin Boynunda (Ocak 2017- Mayıs 2022)Belli bir süreliğine TMSF Kurul üyeliğine atanmış kişiler ile TMSF çalışanlarının milyarlarca liralık şirketlerin kayyımlık işlerini yaparken siyasi bir figüre göre daha temkinli ve daha düşük risk alarak, mevzuata uygun olarak çalışma ihtimali çok daha yüksektir. Bu yüzden kayyımlık yetkisinin bir uzantısı olan, TMSF’nin kayyım olarak tayin edildiği şirketlerin yöneticileri üzerinde söz sahibi olması daha makul bir uygulama iken bu durum fazla sürmüyor. 6 Ocak 2017 tarih ve 29940 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanan 680 sayılı KHK’nın 81. maddesi ile TMSF’nin kayyımlık yetkisinin pek çok ana unsuru TMSF’den alınıp TMSF’nin ilişkili olduğu Bakan’a, yani siyasi motivasyon ile hareket eden ve etmesi beklenen siyasi bir figüre veriliyor. Bu tarihte TMSF ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı ile ilişkili bir kurum ve Başbakan Yardımcılığı görevini de Nurettin CANİKLİ yürütüyor. TMSF’nin kayyımlık yetkilerini sembolik hale getiren ve neredeyse tüm yetkileri Bakana veren, halk tabiri ile davulun TMSF’nin boynunda asılı olduğu ama tokmağın Bakan’da olduğu bir dönem başlıyor. Bu döneme geçişi aşağıda yer verdiğim eski ve yeni düzenlemeden açıkça görebilirsiniz:
680 sayılı KHK ile yapılan değişiklik sonrası kayyımlık ile yönetilen şirketlerin yöneticilerinin siyasi figür tarafından ataması düzenlemesi yanında, maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasların da Bakan onayı ile belirlenmesi hususu düzenlenmiştir. Böylece, kayyımlık iş ve işlemlerinin ne şekilde yapılacağı ile ilgili tüm kontrol Bakana verilmiştir. Böylece milyarlarca liralık şirketin başındaki kişilerin o görevlerinde kalmalarının tek şartı Bakanla iyi geçinmek haline gelmiştir. İlgili Bakan KHK ile kendine verilen usul ve esas düzenleme yetkisini hızlı bir şekilde kullanmış ve yetki kapsamında 17 Ocak 2017 tarih ve 29951 sayılı Resmi Gazete’de “10/11/2016 TARİHLİ VE 6758 SAYILI KANUNUN 19 UNCU MADDESİNİN (2) Fon; şirketler, şirket varlıkları veya malvarlığı değerleriyle ilgili olarak, Bakan tarafından istenen her türlü bilgi ve belgeleri en kısa sürede Bakana sunar. (Md.4) (3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyeleri, limited şirketlerin müdür ya da müdürleri, diğer şirketlerin yöneticileri ile bu şirketlerin genel müdür, murahhas aza, murahhas müdür veya aynı yetkilere sahip üst yöneticileri Bakan tarafından atanır. Fon tarafından atanan veya görevlendirilenler dâhil şirket yöneticileri gerektiğinde Bakan tarafından görevden alınır ve yerlerine yenileri atanır. Şirketlerin bunun dışında kalan yöneticileri yetkili organlarınca atanır ve görevden alınır. (Md. 4) (2) Bakan tarafından atanan şirket yöneticilerinin ücretleri; kişinin tecrübesi, bilgi birikimi, eğitim düzeyi ve pozisyonu ile şirketin özelliği dikkate alınarak Bakan tarafından, diğer yöneticilerin ücretleri ise şirketin yetkili organlarınca belirlenir.(Md. 5) (2) Bakan tarafından satış veya fesih ile tasfiyeye karar verilmesi durumunda yönetim organınca gerekli işlemler yapılır. (Md. 7) TMSF’nin kayyım olarak tayin edildiği şirketlerdeki yöneticilerde aranan şartlar ise Tebliğin 4. maddesinde aşağıdaki şekilde belirlenmiştir: (6)
Şirkete atanacak yöneticilerin aşağıdaki şartları taşıması gerekir: Yukarıdaki şartlara göre, Bakanın sabıka kaydı olmayan ilkokul mezunu bile olmayan her Türk Vatandaşını şirketlere yönetici olarak atama yetkisi söz konusu olmaktadır. TMSF’ye Gerçek Anlamda Kayyımlık Yetkileri Geri Veriliyor. (Mayıs 2022- ….?)680 sayılı KHK ile yapılan değişiklik sonrası TMSF’yi kayyım olarak atandığı şirketler için genel gözlemci ve genel kayıtları izleyici pozisyonuna düşüren durum Mayıs 2022 tarihinde değiştirilmiştir. 28 Mayıs 2022 tarih ve 31849 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7407 sayılı Torba Yasanın 16. maddesi ile beş yılı aşan bir süre sonunda aşağıdaki şekilde değişiklik yapılmıştır. Neden beş yıl sonra bilmiyoruz.
TMSF’nin Kayyım Olduğu Şirketlerde Bağış Sorunu…Bu yazının kaleme alındığı tarihten sonraki bir tarihte Kamuoyu Aydınlatma Platformuna (KAP) düşen bir bildirim dikkatimizi çekti. Bildirim halka açık bir şirket olup TMSF tarafından kayyımlık ile idare edilen Koza Altın İşletmeleri A.Ş. ile ilgili idi ve özel durum açıklamasının konusu Koza Altın tarafından yapılacak bağış ve yardımlar hakkında idi. Aşağıda yer verdiğim bilgilerden de görüldüğü üzere sadece 2022 yılı için“Halka Açık”bir şirketten aktif büyüklüğünün %4’ü gibi bir oranda bağış ve yardım yapılması yetkisi veriliyordu. Bu yetkinin kullanılması durumunda KOZA Altın Yönetim Kurulu bir yıl için 484.000.000 TL bağış yapabilecekti. TMSF’nin kayyımlık ile yönettiği bir şirketteki bağışın büyüklüğünü şirket halka açık olduğu ve KAP’a bildirim yükümlülüğü olduğu için öğrenebildik. Rakam dudak uçuklatacak kadar büyük. Borsa’da bu şirkete yatırım yapmış küçük yatırımcının temettü hakkının bağış olarak dağıtılması apayrı bir sorundur. Ayrıca, aktif büyüklüğün %4’ü kadarlık bir bağış basiretli bir tüccarın yapacağı büyüklükte bir bağış mıdır? Bu bağışın kullanım kriterleri, kimlere, hangi sivil toplum kuruluşlarına veya kişilere dağıtıldığı da tam olarak şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılacak mıdır? Halka açık olmayan şirketlerden yapılan bağış tutarları ne kadardır? Kimlere, hangi kurum ve kuruluşlara yapılmıştır? Bağış yapılırken ve bağışla inşa edilen yapılarda kamu yararını gözetecek önlemler alınmış, denetim mekanizmaları oluşturulmuş mudur? VE SORULARIMIZ…TMSF’nin kayyım olduğu şirketlerle ilgili tartışmalar, bazı yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları son dönemde ciddi şekilde dillendirilmeye başlandı. Biz burada kişi veya kurumları doğrudan hedef almadan, cevaplanmasını kamuoyu adına da istediğimiz, bazı soruları dile getireceğiz. İşte sorular. 1- Darbe girişimi sonrası kayyım atanan şirket, kişi ve diğer işletmelerin kayyımlıkları 674 sayılı KHK ile ( KHK 6758 sayılı Kanun olarak kanunlaşmıştır.) TMSF’ye verilmiştir. TMSF 31.12.2021 itibariyle 83,6 milyar liralık büyüklüğe sahip bine yakın şirket/kişi için tam veya kısmi kayyımlık görevi yürütmektedir. 6758 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca bu şirketler ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli tüccar gibi yönetilmiş midir? 2- Kayyım olarak tayin edilen kişiler, devam eden soruşturma nedeniyle bir şirketi yönettiklerini, şirketin sahibi olmadıklarını bilerek mi hareket ettiler? Kayyımın esas görevinin kendisine emanet edilen şirketin hak ve çıkarlarını korumak olduğu dikkate alınmış mıdır? 3- Kayyımlık ile yönetilen şirketlerin sahiplerinin soruşturma ve kovuşturma sonrası beraat etmesi durumunda kayyımların kötü yönetimi nedeniyle açacağı davalar nedeniyle Hazinenin uğrayacağı zararların yine vergilerimizden ödeneceği bilinmekte midir? 3- Kayyım atanacak kişiler için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak ve belli suçlardan mahkum olmamak şeklinde aranın şartlar dışında eğitim ve diğer niteliklerin mevzuatta düzenlenmemesi bu atamalarda keyfiliğin önünü açmamış mıdır? 4- İlgili şirketlere atanacak yönetim kurulu üyeleri ve üst yönetimin tayininin ve görevden alma yetkisinin siyasi bir figür olan, siyasi etki ve baskılara açık, siyasi saik ile hareket etmesi beklenen TMSF’nin sorumlu olduğu Bakana (ilk dönem Başbakan Yardımcısı Nurettin CANİKLİ’ye) bırakılması yönünde bir tercih neden yapılmıştır? Bu tercih doğru bir tercih idi ise, beş yıllık uygulama sonrası neden atama ve görevden alma yetkisi tekrar TMSF’ye verilmiştir? Yanlış bir tercih ise neden beş yılı aşkın süre bu yöntemde ısrarcı olunmuştur? 5- Siyasi bir figür olan Bakan tarafından kayyımlık ile yönetilen şirketlere kimler, hangi kriterlere göre atanmıştır? Bu atanan kişilerin Bakan ile akrabalık, danışmanlık, şoförlüğünü yapma, ticari hayatta iş ilişkisi içinde olma veya aynı partiden olma gibi objektif karar verme sürecini ve kayyımlık görevini etkileyecek nitelikleri bulunmakta mıdır? 6- Yedi yüzün üzerinde şirkete ortalama 5 yönetim kurulu üyesinden 3500 kişi, ayrıca şirket üst yöneticilerini atama konusunda Bakan bu yüksek fedakarlığı gösterecek zamanı nereden bulmuştur? Atanan bu kişilere yapılacak aylık ödemelerin, kişinin tecrübesi, bilgi birikimi, eğitim düzeyi ve pozisyonu ile şirketin özelliği dikkate alınarak Bakan tarafından belirleneceği dikkate alındığında, Bakan bu ince işleri hangi zaman diliminde gerçekleştirmiştir? Bu yüce fedakarlık örneğini ne uğrana yapmıştır? 7- Şirketlere atananların, gerek atamasının gerekse görevden alınma yetkisinin, siyasi bir kişilik olan Bakana verilmesi ve bu yetkinin kullanımında herhangi bir gerekçenin belirtilmesine de gerek bulunmaması, şirket yönetimlerinin tam anlamıyla Bakana itaat eden bir mekanizmaya dönüştürmesi anlamına gelmemekte midir? 8- Şirketlerde kayyımlardan kaynaklı ne tür yolsuzluk ve usulsüzlükler yaşanmıştır? Kayyımların iş ve işlemlerini, kayyımlık görevlerini usulüne uygun yerine getirip getirmediklerini denetlemeye yönelik bir mekanizma öngörülmüş müdür? 9- Şirketlerden kimlere, hangi vakıf ve derneklere, hangi belediyelere ne tür ayni ve/veya nakdi bağışlar yapılmıştır? Kayyım olarak belli bir süre şirket idaresi ile yetkilendirilen kişinin, şirketin maliki gibi bağış yapma yetkisi var mıdır? Yargılama sonunda beraat edip şirketinin başına geçen kişilerin bu paraları Devletten isteme hakları göz ardı mı edilmiştir? 10- Bu şirketlerin, bağımsız denetimleri, tam tasdik ve KDV iade hizmetleri belli görüş veya siyasi partiye yakın meslek mensuplarına paylaştırılmış mıdır? 11- Bu şirketlerce verilen reklam ve ilanların belli siyasi partiye yakın basın ve yaygın organlarına yönlendirilmesi yönünde bir politika izlenmiş midir? 12- Daha önce hiç reklam vermeyen ve reklam verme ihtiyacı olmayan şirketler, gereksiz yere reklam masrafı altına sokularak, belli medya organları özellikle desteklenmiş midir? 13- Bu şirketlerin mal tedarik işlemleri, kayyımlık sonrasında özellikle bazı şirketlerin yararına olacak şekilde değiştirilmiş, mal tedarikleri piyasa şartlarına aykırılık teşkil edecek şekilde belli bazı firmalara yönlendirilmiş midir? Bu firmaların, TMSF’den sorumlu ve tüm yönetim kurulu üyeleri ile üst yönetimi atama yetkisine sahip Bakana veya Bakanın üyesi olduğu siyasi partiye yakınlığı söz konusu mudur? 14- Şirketlerin ürettiği malların satışında, bayilik dağıtımında basiretli bir tüccar gibi davranılmayarak piyasa şartlarının dışında uygulamalar söz konusu olmuş mudur? 15- Şirketlerin gayrimenkulleri veya taşıtları satılmış ise bunların satışında piyasa koşullarının dışına çıkan, belli kişi veya firma lehine olacak türde uygulamalar söz konusu olmuş mudur? 16- Otuzbeşbinin üzerinde çalışanı olan bu şirketlere personel alımında, usulsüzlük, kayırmacılık, nepotizm, partizanlık yapılmış mıdır? 17- Yukarıdaki soruların özeti mahiyetinde soralım: TMSF’nin kayyım olarak görevlendirildiği şirketler bir tür ARPALIK olarak kullanılmış mıdır? 18- Kayyımlık ile yönetilen şirketler üzerinden bu denli yüksek bağış yapılmasının nedeni nedir? Bağışların yapılmasında hangi kriterler uygulanmaktadır? TMSF’nin kayyımlıkla yönettiği şirketler üzerinden yapılan milyarlık bağışlar kimlere, hangi kurum ve kuruluşlara hangi şekilde dağıtılmıştır? Halka açık şirketlerden yapılan bağışların büyüklüğü küçük yatırımcıyı mağdur etmemekte midir? TMSF’nin kayyımlıkla yönettiği halka açık olmayan şirketlerdeki bağışın boyutu nedir? Yukarıdaki soruları sormak ve cevapları almak hakkımız. Çünkü, uzun vadede kayyımlık ile yönetilen şirketlerde yapılan her türlü usulsüzlük, yolsuzluk ve yanlış uygulamaların faturası bize çıkacak. Nasıl mı? Bu şirketlerin asıl sahipleri soruşturma sonunda suçlu bulunmaz ise, bütün bu yolsuz ve usulsüz uygulamadan dolayı Devlete karşı tazminat davaları açacaklar ve kazanacakları bu tazminatlar bizim vergilerimizden ödenecek. Yok, suçlu bulunurlarsa TCK hükümlerine göre müsadereye söz konusu olup Devlet uhdesine geçecek şirketlerin değeri usulsüzlük ve yolsuzluk nedeniyle daha düşük olacak. Aradaki fark kadar Devletin, dolayısıyla bizlerin kaybı söz konusu olacak. Yukarıdaki soruları sorma ihtiyacı bile, bu ülkede kurum ve kuralların doğru işlemesine, yönetimde şeffaflığa, hesap verilebilirliğe, etkin denetime her zamankinden daha fazla açlık duyulduğunu göstermektedir. Çünkü, bizi yönetenler şeffaflık ile terbiye edilmediği sürece, bu soruların da, yolsuzluk ve usulsüzlüklerin de sonu gelmeyecek. Yapanın yanına kâr kalacak. Güncelleme: Yazıdaki mavi yazılan bölüm ve paragraflar 27.08.2022 tarihinde eklenmiştir. 15.07.2022 Dr. Ozan BİNGÖL Vergi Uzmanı TMSF’NİN KAYYIM OLARAK TAYİN EDİLDİĞİ ŞİRKETLER LİSTESİ:Aşağıda TMSF sitesinde yer alan 07.07.2022 itibariyle güncel olduğu belirtilen TMSF’nin kayyım olarak tayin edildiği şirketlerin tam listesine yer verilmiştir: TİCARET SİCİLDEKİ UNVANI- VERGİ KİMLİK NUMARASI – TİCARET SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ
Devredilen 6 şirketler hangileri?İŞTE TASFİYE EDİLEN ŞİRKETLERİN TAM LİSTESİ;. İktisatevim Gayrimenkul AŞ. Vizyonevim Gayrimenkul Otomotiv İletişim Pazarlama San. ... . Doğruevim Gayrimenkul Organizasyon AŞ. Finansevim Gayrimenkul Otomotiv İletişim Organizasyon Paz. ... . Birikimevim Gayrimenkul Organizasyon AŞ. TMSF Başkanı kimdir 2022?Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu (TMSF) İkinci Başkanlığı'na Üye Fatih Sultan Mehmet Yıldırım, üyeliklerine ise Halil İbrahim Akyıldız ve Adnan Gün atandı. Konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı atama kararları Resmi Gazete'de yayımlandı.
TMSF ne kadarını Sigortalar?Bir gerçek kişinin bir mevduat bankasında aynı veya farklı şubelerinde birden fazla mevduat hesabı bulunması halinde o gerçek kişiye ait tüm mevduat hesapları toplamının 200 bin TL'ye kadar olan kısmı sigorta kapsamındadır.
TMSF sahibi kimdir?Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), tasarruf sahiplerinin haklarını yolsuzluk ve usulsüzlüklerden korumak amacıyla kurulmuş devlet kurumudur.
...
. |