KAMU YÖNETİMİNDE PARADİGMA DEĞİŞİMİ 1980'lerin ortasından itibaren kamu sektörünün geliştiği ülkelerde yönetim sisteminde önemli bir değişim sürecine girilmiştir. Zamanla 20. yüzyıla hakim olan kamu yönetiminin katı hiyerarşik ve bürokratik yapısı, esnek ve piyasa tabanlı kamu yönetimine dönüşmüştür. Paradigma, en kısa şekli ile dünyayı algılamak ve anlamak için gerekli olan zihinsel düşünce tarzı olarak tanımlanmakta, örnek, model, kalıp anlamlarında ve toplulukça paylaşılan inanç, değer ve tekniklerin tümü şeklinde değerlendirilmektedir. Kamu yönetimi ile ilgisi, yaşanan krizleri çözebildiği oranda değerinin artmasıyla bağlantılı görülmektedir. Kavram ilk olarak bilim felsefecisi Thomas Kuhn tarafından kullanılmıştır. Üzerindeki konsensüs azalınca yeni değerler ve varsayımlar gündeme gelmiş, yeni paradigma dolayısıyla yeni değerler, yeni gündemleri ve yeni kişileri belirlemiştir. Bu yeni yönetim paradigması, devletin toplumdaki rolünü, hükûmet, bürokrasi ve vatandaşlar arasındaki ilişkileri, yeniden tanımlamak ve biçimlendirmek amacını taşımıştır. Günümüzde her alanda değişim görülmekte ve buna paralel olarak yönetim anlayışı da değişmektedir. Yeni anlayış; örgüt ve yönetiminde yönetici ve yönetilen arasında insancıl davranışların varlığı, yönetim ile halk arasında iyi ilişkilerin kurulması, hem örgüt içinden hem dışından yönetime katılmaların olması, hedef kitlelerin istekleri ve beklentileri doğrultusunda mal ve hizmet üretilmesi, hizmet alanların ve sunanların maddi ve manevi açıdan memnun edilmesi gibi özellikler üzerinde odaklaşmaktadır. Bu durum kamu yönetiminde, çabuk hareket etme, hızlı karar alma, yönetime dinamik ve daha esnek bir yapı kazandırma, değişen ve gelişen koşulların ortaya çıkardığı toplumsal taleplerin karşılanması amacına yönelik bir yapı oluşturma gibi süreçleri gündeme getirmiştir. Yaşanan bu değişimin temel nedenleri olarak; rekabet avantajı sağlamaya dönük istek ve ihtiyaçlar, uzun dönemli gelir veya bütçe kısıntıları ve hukuksal düzenlemelerin gerekleri gösterilmektedir. Değişimin temel ögesi ise ekonomik kalkınma stratejisinin serbest piyasa ekonomisi koşullarına dayandırılarak, kalkınma dinamizminin özel sektöre kaydırılması olarak belirtilebilir. Hassas dengeler üzerine kurulu değişim yönetimi; değişim çabasını yöneten insanlarla yeni stratejileri uygulamaları beklenen insanlar arasındaki iletişimi yönetmek, değişimin gerçekleşebileceği bir örgüt ortamı oluşturmak ve örgütlerde geleneksel olarak yasaklanmış bulunan, oysa başarılı bir dönüşüm için gerekli olan duygusal bağları yönetmek anlamına gelmektedir. Bu şekilde yönetilme ihtiyacı duyan değişim süreci, yeni toplumsal kurumlar üzerinde de derin etkiler yapmaktadır. Örgütler, bilim ve teknolojinin yanında insan niteliğine ilişkin değer ve kavramlardan oluşan değişimleri yaşamaktadırlar. Bu değişimlere uygun cevap veremeyen örgütler, sürekli biçimde, bilinmeyen, beklenmeyen ve denetlenemeyen güçlerle tehdit edilmektedir. Bunlar; daha iyi, daha ucuz, daha ekonomik yönetim istekleri biçiminde ortaya çıkan pragmatik baskılar, Devletin büyümesini tehlikeli bulan ve daha az yönetim isteklerini ön plana çıkaran eğilimleri içeren ideolojik baskılar, Devletin ekonomik etkinliklerde bulunmaması gerektiği şeklinde kendini gösteren ticari baskılar ve kamu sektörünün aşırı biçimde kurumsallaştığından, bürokratikleştiğinden ve profesyonelleştiğinden yakınma ve halka daha geniş bir seçme alanı bırakma tezini öne süren popülist baskılardan oluşmaktadır. Değişim, mevcut yönetsel biçimlerin ve yöntemlerin teknolojik değişime uyarlanması veya eğitim standartlarının yükselmesi sonucu ortaya çıkan değişiklikleri de içermektedir. Bu süreç, sürekli nitelik taşımakta ve değişen çevre koşullarına uyum sağlamaya çalışan organizmanın doğal tepkisine benzemektedir. Genel olarak ilgili literatürde değişimin türleri dört şekilde ele alınmaktadır. Bunlardan kültürel değişimde, örgüt üyelerince paylaşılan umutlar, davranışlar, değerler ve öngörüler değişmektedir. Misyon değişiminde sistematik tanımlamaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu süreçte örgütsel fark edilmeyi sağlayan temel faaliyet ve sorumluluklar planlanmaktadır. Yapısal değişimde ise örgütsel otorite ve iş sorumluluklarının en etkin düzeyde sağlanması söz konusu olmaktadır. Süreç değişiminde de "ürün ve hizmetler nasıl üretilecek ve dağıtılacak?" sorusuna cevap aranmaktadır. Show PAYLAŞ: Aşağıdakilerden hangisi bulut bilişimin kullanıcılar için tercih edilme sebeplerinden biri değildir?
Aşağıdakilerden hangisi Skype’nin özeliklerinden biri değildir?
Aşağıdakilerden hangisi Rogers’a ait “Yeniliklerin Yayılması” kuramına göre teknolojinin yayılma aşamasında teknolojiyi kullananlar grubundan biri değildir?
Bulut depolama sistemleri ne şekilde iki bölüme ayrılır?
Aşağıdakilerden hangisi gelecek 10 yıl boyunca yayılması beklenmekte olan teknolojidir?
Aşağıdakilerden hangisi eşzamanlı iletişimin üstünlüklerindendir?
Çalıştığı işletmenin çok sayıda müşterisine yüksek boyutta dosyayı tek seferde göndermesi amaçlanmaktadır. Bu durumda sorumlu kişinin hangi eşzamansız iletişim aracını kullanması beklenmelidir?
I) Herhangi birinin düzenleyebilir olması içeriğin bütüncül yapısında bozulmaya neden olabilir.II) Kullanıcının oluşturduğu içeriklerden oluştuğundan, bilimsel geçerliliği ve doğruluğu sorun oluşturabilir.III) Wikiler çok hızlı geliştiğinden çok fazla bilgi paylaşımı ile bilgi kirliliğine neden olabilir.IV) Geçmiş takibi yapılamadığından önceki düzenlemelerle yapılan değişiklikler karşılaştırılamaz.V) Birlikte çalışma imkanı sağlamamaktadır.Yukarıda verilen maddelerden kaç tanesi Wiki'lerin dezavantajlarındandır?
“Kullanıcı tarafından vücudunun çevresine giyilebilen, hidrolik ve motorlar yardımıyla kullanıcının kas hareketlerini destekleyen mobil makine” aşağıdakilerden hangisidir?
Aşağıdakilerden hangisi bir mikroişlemci içerisine yerleştirilen transistor sayısının yaklaşık her iki yılda ikiye katlanacağını belirten kavramdır?
Bilişim alanındaki suçlarla ilgili olarak Avrupa birliği uyum yasaları çerçevesinde hazırlanan 5237 sayılı Türk Ceza Kanun hangi tarihte yürürlüğe girmiştir?
Şirketinin alt yapı ihtiyacını karşılama çabası içinde olan bir yetkiliyi bulut bilişimin genel özelliklerinden hangisi ilgilendirmektedir?
Bulut Bilişim yayılım türü nedir?Üç ana bulut servisi türü vardır: yazılım servisleri (SaaS), platform servisleri (PaaS) ve altyapı servisleri (IaaS).
Bulut Bilişim Sistemleri nelerdir?Bulut bilişim (cloud computing), bilgisayarlar ve diğer cihazlar için, istendiği zaman kullanılabilen ve kullanıcılar arasında paylaşılan bilgisayar kaynakları sağlayan, internet tabanlı bilişim hizmetlerinin genel adıdır. Kullanıcıların internet olan her yerden erişim sağlayabildikleri sistemin genel adıdır.
Aşağıdakilerden hangisi bulut bilişimin birtakım dezavantajlarından bir tanesidir?Yanıt Açıklaması: Bulut bilişimin kullanılabilmesinde bazı sınırlılıklar bulunmaktadır. Bunlar Ağ bağlantısı bağımlılığı, Güvenlik, Çevre birimler, Maliyet, Sağlayıcıya bağımlılık, Yasal sorunlar.
Melez bulut nedir?Hybrid Cloud (Melez Bulut): Public ve Private Cloud'un birleşiminden ortaya çıkan bulut teknolojisidir. Şirketlerin hacmine göre birleşim oranlarında farklılıklar görülebiliyor. Community Cloud (Topluluk Bulut): Birkaç şirket ile ortak kullanılan hizmetleri barındıran bulut teknolojisidir.
|